• Mehmet Zeren: “Türkiye; Avrupa’nın En Büyük, Dünyanın İse Beşinci En Büyük Dikişli Çelik Boru Üreticisi”

2 MAYIS 2016
Mehmet Zeren: “Türkiye; Avrupa’nın En Büyük, Dünyanın İse Beşinci En Büyük Dikişli Çelik Boru Üreticisi”
Türkiye çelik boru sektörünün mevcut durumunu kapasite ve üretim rakamlarıyla değerlendirir misiniz?


Türkiye çelik boru sektörü; dünya standartlarında üretim yapabilen, ulusal ve uluslararası birçok önemli projede yer almış önemli üreticilere sahip bir sektör. Üreticilerimizin sahip oldukları yüksek kaliteli üretim kabiliyeti ve uzun yılların kazanımı olan tecrübeleri sayesinde, sektörümüz uluslararası alanda çok önemli bir konuma geldi. Yıllık 7 milyon ton üretim kapasitesine sahip olan sektörümüz, 2013 yılında 4,2 milyon ton üretim gerçekleştirerek 5,5 milyar dolarlık bir değer oluşturdu. Türkiye çelik boru sektörü Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise beşinci en büyük dikişli çelik boru üreticisi konumunda.


Çelik boru sektörünün yurtiçinde ve ihracat pazarlarında gösterdiği performans hakkında neler söylemek istersiniz?


Çelik boru ithalatına yönelik herhangi bir engel olmamasına rağmen, yurt içinde dikişli çelik boru talebinin %95’i yerli üreticiler tarafından temin ediliyor. Yüksek kalite ve üretim verimliliğine sahip olan Türkiye çelik boru sektörü iç piyasada rekabetçi fiyatlar verebilmektedir.


İhracat pazarlarında da başarılı olan çelik boru sektörü, üretiminin yaklaşık % 45’ini ihraç etmektedir. 2013 yılında çelik boru sektörü 1,76 milyon tonluk ihracat gerçekleştirdi. En önemli ihracat destinasyonları Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkeleri oldu. Ayrıca, alternatif bir pazar olan Kuzey Amerika’da çelik boru sektörü önemli başarılara imza attı. Sektörümüz sahip olduğu ihracat potansiyeli ve tecrübesi ile Türkiye’yi dünyanın en fazla dikişli çelik boru ihracatı yapan beşinci ülkesi konumuna getirdi.


Boru sektörünün en büyük yassı çelik kullanıcısı olduğunu düşündüğümüzde, çelik boru ihracatının hammadde temininde yaşadıklarını, avantaj ve dezavantajlarını okurlarımıza aktarabilir miyiz?


Türkiye’de yassı çelik üreticilerinin en büyük müşterisi konumunda bulunan çelik boru sektöründe; 2013 yılında üretimde yaklaşık 4,7 milyon ton yassı çelik ürünleri kullanıldı. Çelik boru üretimi için gerekli olan yassı çelik ürünlerinin yaklaşık %60’ı yerli üreticilerden kalan kısmı da ithalat yoluyla yurtdışından temin edildi.


Türkiye çelik boru sektöründe hem iç pazarda hem de ihracat pazarlarında yoğun bir rekabet bulunmaktadır. Yerli boru üreticilerimiz kendi aralarında rekabet ettikleri gibi; Çin, Kore, Hindistan, Rusya gibi önemli çelik üreticisi ülkelerdeki boru üreticileriyle de rekabet halindedir. Dolayısıyla, maliyet içerisinde önemli bir paya sahip olan yassı çelik ürünleri temininin uygun koşullarda yapılması rekabet avantajı sağlanması açısından en önemli unsurdur. Çelik boru üreticileri hammadde temininde; uygun fiyat, termin süresi ve finansman koşullarını en uygun şekilde sağlayan üreticileri tercih etmek durumundadırlar. Bu yüzden, çelik boru üreticileri yurtdışından hammadde temin etmeyi de tercih edebilmektedirler.


Yassı çelik ithalatında ülkemizde gümrük vergileri uygulanmakta, bu nedenle de iç piyasadaki yassı çelik fiyatları dünya piyasalarının üzerinde seyretmektedir. Buna mukabil, Gümrük Birliği içerisinde olduğumuz Avrupa Birliği ülkelerindeki üreticiler yassı çelik ürünlerini üçüncü ülkelerden gümrük vergisi ödemeden ithal etme imkânına sahiptir. Bunun yanında, çelik boru ithalatının gümrük vergisinden muaf olması, rakip ülkelerin yerli üreticilere karşı avantaj sağlamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, yaklaşık 50 yıldır yassı çelik üreticilerine sağlanan bu korumanın kaldırılarak hem yassı çelik sektörünün daha rekabetçi bir kimlik kazanması sağlanmalı hem de boru üreticilerinin hammadde temini kolaylaştırılmalıdır. Yerli üreticiler tarafından uygun koşulların sağlanması durumunda boru üretiminde %60 olan yerli payı daha da artacaktır.


Günümüzde artık gelişmiş ülkeler gümrük vergileri ile koruma yerine anti damping vergisi ve telafi edici vergi gibi ticaret politikası önlemlerini uygulama yoluna gitmektedir. Ülkemizin de, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için artık gümrük vergileri ile koruma yerine ticaret politikası önlemlerini tercih etmesi ve böylece sektörlerin daha rekabetçi olmalarının sağlanması gerekmektedir.


Türkiye pazarında 2014 yılının kalanında beklentileriniz ve/veya öngörüleriniz nelerdir?


Çelik boru tedarikinin yakında başlaması öngörülen ve tüm Türkiye çelik sektörünü yakından ilgilendiren, Azerbaycan’dan gelecek olan doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya iletilmesi için yapılacak olan TANAP (Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı) projesi, çelik boru sektörünün üretimini artırması için önemli bir fırsat. TANAP Projesi’nde Türkiye kaynaklı çelik boruların kullanılmasıyla sektörümüz uluslararası alanda önemli bir referansa daha sahip olacak ve bundan sonraki dönemlerde Türkiye çelik boru üreticileri uluslararası doğalgaz ve petrol boru hattı projelerinden daha fazla pay alacaklar. TANAP projesinde çelik boru tedariki için ihale 14 Nisan’da yapıldı, önümüzdeki günlerde ihale sonucunun açıklanması bekleniyor. Projede kullanılacak olan boruların tamamının yerli üreticilerimiz tarafından tedarik edileceğini ümit ediyoruz.


2014 yılında TANAP dışında, kentsel dönüşüm projelerinin artmasıyla inşaat sektöründen gelen talepte olumlu seyrediyor. Bunun dışında, içme suyu ve doğalgaz dağıtım projeleri de çelik boru sektörünün üretimini artırmasında faydalı olacak. 2014 yılının sonunda çelik boru sektörünün bir önceki yıla göre üretimini artıracağını tahmin ediyoruz.


Sektörün dinamiklerini değerlendirdiğinizde, boru sektörünü hızlandıracak, güçlendirecek noktalar size göre nelerdir?


Çelik boru üretiminin ve ihracatının artırılması için kamuya önemli görevler düşüyor. Türkiye’de gerçekleştirilen içme suyu ve sulama boru hatları projelerinde yurtdışından ithal edilecek borular yerine Türkiye’de üretilen çelik boruların kullanılması hem genel ekonomimiz hem de sektörümüz için çok önemli.


Sektörümüzü ihracat pazarlarında engelleyen en önemli sorun sık sık açılan anti damping ve telafi edici vergi soruşturmaları. Bu tür soruşturmalar rekabet gücümüzü maalesef olumsuz yönde etkiliyor. Son olarak ülkemiz menşeli petrol ve sondaj boruları ithalatına yönelik ABD tarafından yürütülen bir anti damping ve telafi edici vergi soruşturması var. Temmuz ayının sonunda nihai kararın açılması bekleniyor.


Bunun dışında, daha önce belirttiğim gibi çelik boru sektörünün hammadde temininde yaşadığı sorunların giderilmesi gerekiyor. Bilindiği üzere, yassı çelik üreticileri son zamanlarda talep edilen siparişlere üç ay sonrası için gün veriyorlar. Dolayısıyla üreticilerimiz yurtdışından hammadde tedarik etme yoluna gidiyorlar. Ancak hammaddeye uygulanan gümrük vergileri nedeniyle, ithalat yoluyla hammadde temininde sıkıntı yaşanıyor. Yassı çelik üreticilerinin talepleri karşılayamıyor olması nedeniyle, çelik boru sektöründe bazı üreticilerimiz üretimi durdurma noktasına kadar gelebilir. Gümrük Birliği içerisinde olduğumuz Avrupa Birliği ülkeleri hammaddeyi gümrük vergisi ödemeden temin edebilirken, Türkiye’nin aynı hammadde için gümrük vergisi uygulamasına bir anlam veremiyoruz. Ülkemizin de artık gümrük vergileri ile koruma yerine, anti damping vergisi ve telafi edici vergi gibi ticaret politikası önlemlerini uygulama yoluna gitmesi gerekmektedir.

KAYNAK:STEELORBİS
DİĞER HABERLER